Zihninizdeki Fısıltılar Size Ne Söylüyor?
Çoğu zaman ağzımızdan çıkan kelimelere dikkat ederek hayatımız üzerinde bir kontrol oluşturabileceğimize inanırız. Bazen dilimizde dökülenlerden dolayı pişmanlık duyar bazen de söylemediklerimiz için kendimize kızarız. İnsanlara ne söylediğimize ve ne söylemediğimize önem vermek elbette gereklidir ancak kendimize neler söylediğimizi irdeleyerek dışarıya çevirdiğimiz dikkat odağı çoğu zaman hayal kırıklığına da neden olabilir. Örneğin söylemediğimiz için pişmanlık duyduğumuz sözleri bir dahaki sefer söylediğimizde sonuç daha büyük bir karmaşa olabilir ya da susmanızın bedeli umduğumuzdan daha ağır olabilir. Dikkat odağımız sürekli dışarıda yani insanlara söyleyip söylemediklerimizde olduğunda içerideki konuşlardan gafil olabilir. Oysa çözmek istediğimiz sorunun kaynağı kendimize fısıldadıklarımız olabilir. İnsan zihninin istemsiz bir şekilde günde 13.000 düşünce ile düşündüğü söylenir. Peki sürekli konuşan zihnimiz bize neler söylüyor? Eğer söyledikleri olumsuzsa bunun etkilerini bir düşünün. Binlerce kez kendinize yönelttiğiniz yargılamalar, eleştiriler bugün yapamadıklarınızın asıl sebebi olabilir mi? Bizler psikoterapi sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) uygulamalarıyla kendimize fısıldadığımız ‘olumsuz otomatik düşünceleri’ ele alırız ve bu fısıltıların gerçeklerle ne kadar örtüştüğünü değerlendirerek, işlevsiz düşüncelerden zihnimizi arındırmayı öğreniriz. Kendimize söylediğimizi bile fark etmediğimiz ancak bir noktada sürekli kendimize tekrar ettiğimiz inançlarımız ise kendisini davranışlarla açık eder. Örneğin bilinçaltında kendine sürekli ‘Beceriksizim’ diyen kişinin davranışları sorumluluk almaktan kaçınma şeklinde ortaya çıkabilir ancak kişi bu davranışını ‘canım hiçbir şey yapmak istemiyor’ cümlesi ile açıklar. Bu durumda kişi sorunun ne olduğuna dair içgörü sahibi değildir. Kendisini depresyonda zannediyordur ancak depresyon sadece bir örtüdür. Bu örtünün altındaki kaygıyı ise Kalp Merkezli Hipnoterapi ile kaldırırız ve asıl sorun farkındalığa çıkmaya başladığında şifalanmanın gerçekleşmesi de kolaylaşır. Sonuç olarak kendimize bilinçli veya bilinçdışı olarak fısıldadıklarımız bugün yaşadıklarımızın asıl sebebi olabilir. Eğer insan böylesine söz dinleyen bir varlık ise Kiyosaki’nin sözlerine kulak vermemiz ve bugün kendimize bir gerçeği fısıldamalıyız: ‘Ben değerliyim!’